
Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz DeepSeek, Çin merkezli bir yapay zeka şirketi olarak hızla yükseliyor. Özellikle geliştirdiği chatbot uygulamasıyla App Store ve Google Play’de zirveye yerleşen DeepSeek, sadece teknoloji meraklılarının değil, yatırımcıların, hatta hükümetlerin bile radarına girdi. Bu başarı, “ABD yapay zeka yarışındaki liderliğini koruyabilecek mi?” ve “Yapay zeka çip talebi bu hızla devam edecek mi?” gibi önemli soruları gündeme getiriyor. Peki, DeepSeek nereden çıktı, bu kadar hızlı nasıl yükseldi ve Türkiye’deki yapay zeka ekosistemi için ne gibi anlamlar taşıyor?
DeepSeek’in Finansal Kökenleri ve Zorlu Yükselişi

DeepSeek’in arkasında, yapay zekayı yatırım kararlarında kullanan Çinli bir hedge fonu olan High-Flyer Capital Management var. Şirketin kurucusu Liang Wenfeng, Zhejiang Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarında alım satım işlerine ilgi duymaya başlamış ve 2019’da High-Flyer’ı kurarak yapay zeka algoritmalarını finans dünyasına entegre etmiş. 2023’te ise High-Flyer’ın desteğiyle, tamamen yapay zeka araştırmalarına odaklanan DeepSeek laboratuvarı kurulmuş ve daha sonra bağımsız bir şirket haline gelmiş.
DeepSeek, başından beri kendi veri merkezlerini kurarak model eğitimlerini gerçekleştirmiş. Ancak, ABD’nin teknoloji ihracatına getirdiği kısıtlamalar, DeepSeek’i de etkilemiş. Şirket, yeni modellerinden birini eğitirken, ABD’li şirketlerin kullandığı H100 çipinin yerine, daha az güçlü olan Nvidia H800 çiplerini kullanmak zorunda kalmış. Bu durum, Çinli şirketlerin karşılaştığı zorlukları ve ABD ile Çin arasındaki teknoloji rekabetini gözler önüne seriyor.
Genç Yetenekler ve Farklı Bakış Açıları

DeepSeek’in teknik ekibinin ağırlıklı olarak gençlerden oluştuğu belirtiliyor. Şirket, Çin’in önde gelen üniversitelerinden doktoralı yapay zeka araştırmacılarını bünyesine katmak için yoğun çaba harcıyor. The New York Times’ın haberine göre, DeepSeek, teknolojinin farklı alanları daha iyi anlamasını sağlamak amacıyla, bilgisayar bilimi geçmişi olmayan kişileri de işe alıyor. Bu yaklaşım, farklı bakış açılarını bir araya getirerek daha yaratıcı ve kapsayıcı çözümler üretmeyi hedefliyor. Türkiye’deki üniversiteler ve teknoloji şirketleri için de bu çeşitlilik önemli bir ilham kaynağı olabilir.
DeepSeek’in Güçlü Modelleri ve Rekabeti Sarsan Fiyat Politikası

DeepSeek, ilk model setini (DeepSeek Coder, DeepSeek LLM ve DeepSeek Chat) Kasım 2023’te tanıttı. Ancak, yapay zeka dünyasının dikkatini asıl çeken, 2024 baharında piyasaya sürülen yeni nesil DeepSeek-V2 modeli oldu. Bu model, metin ve görüntü analizinde gösterdiği yüksek performansın yanı sıra, rakiplerine kıyasla çok daha düşük maliyetli olmasıyla öne çıktı. Bu durum, ByteDance ve Alibaba gibi Çinli rakiplerini fiyat indirimine gitmeye ve hatta bazı modellerini ücretsiz sunmaya zorladı.
Aralık 2024’te tanıtılan DeepSeek-V3 ise, şirketin iddiasına göre, hem açık kaynaklı Meta Llama gibi modellere hem de OpenAI’ın GPT-4o gibi kapalı modellere kıyasla daha iyi performans gösteriyor. Ocak ayında yayınlanan DeepSeek R1 “muhakeme” modeli ise, OpenAI’ın o1 modeliyle benzer seviyede performans sergiliyor. R1, kendi kendini denetleyebilme özelliği sayesinde, diğer modellerin sıkça düştüğü hatalardan kaçınabiliyor. Bu tür muhakeme modelleri, fizik, bilim ve matematik gibi alanlarda daha güvenilir sonuçlar veriyor.
Ancak, DeepSeek’in modellerinin bir dezavantajı var: Çin’de geliştirildikleri için, Çin internet düzenleyicisinin “sosyalist değerlere uygun” yanıtlar vermesini sağlayan denetimlerine tabi tutuluyorlar. Örneğin, DeepSeek’in chatbot uygulamasında R1, Tiananmen Meydanı veya Tayvan’ın özerkliği gibi konulardaki sorulara yanıt vermiyor.
DeepSeek’in Belirsiz İş Modeli ve Sektördeki Etkileri
DeepSeek’in tam olarak nasıl bir iş modeli izlediği belirsiz. Şirket, ürün ve hizmetlerini piyasa değerinin çok altında fiyatlandırıyor, hatta bazılarını ücretsiz sunuyor. Yoğun yatırımcı ilgisine rağmen, dışarıdan yatırım almayı reddediyor. DeepSeek, bu rekabetçi fiyat politikasını, verimlilik alanındaki atılımları sayesinde sürdürebildiğini iddia ediyor. Ancak, bazı uzmanlar şirketin açıkladığı rakamlara şüpheyle yaklaşıyor.
Her şeye rağmen, geliştiriciler DeepSeek’in modellerine büyük ilgi gösteriyor. Bu modeller, tam anlamıyla açık kaynak olmasa da, ticari kullanıma izin veren esnek lisanslarla sunuluyor. DeepSeek modellerinin barındırıldığı platformlardan biri olan Hugging Face’in CEO’su Clem Delangue’ye göre, geliştiriciler R1 modelinin 500’den fazla türev modelini oluşturdu ve bu modeller toplamda 2,5 milyon kez indirildi.
DeepSeek’in büyük ve köklü rakiplerine karşı elde ettiği başarı, kimileri tarafından “yapay zekayı alt üst eden” bir gelişme olarak değerlendirilirken, kimileri tarafından “abartılı” bulunuyor. Şirketin başarısı, Ocak ayında Nvidia’nın hisse senedi fiyatının %18 düşmesine neden oldu ve OpenAI CEO’su Sam Altman’ın kamuoyuna açıklama yapmasına yol açtı. Mart ayında, ABD Ticaret Bakanlığı birimleri, çalışanlarına DeepSeek’in hükümet cihazlarında yasaklanacağını bildirdi (Reuters’a göre).
Microsoft, DeepSeek’in Azure AI Foundry hizmetinde (kuruluşlar için yapay zeka hizmetlerini bir araya getiren platform) kullanıma sunulduğunu duyurdu. Meta CEO’su Mark Zuckerberg, ilk çeyrek kazanç görüşmesinde DeepSeek’in Meta’nın yapay zeka harcamaları üzerindeki etkisi sorulduğunda, yapay zeka altyapısına yatırım yapmanın Meta için “stratejik bir avantaj” olmaya devam edeceğini söyledi. Mart ayında OpenAI, DeepSeek’i “devlet destekli” ve “devlet kontrolünde” olarak nitelendirdi ve ABD hükümetinin DeepSeek modellerini yasaklamayı düşünmesini önerdi.
Nvidia’nın dördüncü çeyrek kazanç görüşmesinde CEO Jensen Huang, DeepSeek’in “mükemmel yeniliğini” vurguladı ve bu tür “muhakeme” modellerinin Nvidia için harika olduğunu, çünkü çok daha fazla hesaplama gücüne ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Ancak, bazı şirketler ve hatta Güney Kore gibi bazı ülkeler ve hükümetler DeepSeek’i yasaklıyor. New York eyaleti de DeepSeek’in hükümet cihazlarında kullanımını yasakladı.
DeepSeek’in Geleceği ve Türkiye İçin Anlamı

DeepSeek’in geleceği belirsizliğini koruyor. Yeni ve gelişmiş modellerin geleceği kesin gibi görünüyor. Ancak, ABD hükümeti, DeepSeek’i yabancı bir güç olarak algılayıp zararlı etkilerinden çekiniyor gibi duruyor. The Wall Street Journal’ın Mart ayındaki bir haberine göre, ABD’nin DeepSeek’i hükümet cihazlarında yasaklaması muhtemel.
Türkiye için DeepSeek, hem fırsatlar hem de dikkate alınması gereken noktalar sunuyor:
- Fırsatlar:
- Uygun Fiyatlı Yapay Zeka: DeepSeek’in uygun fiyatlı modelleri, Türkiye’deki KOBİ’ler ve startup’lar için yapay zeka teknolojilerine erişimi kolaylaştırabilir.
- Rekabet: DeepSeek’in piyasaya girmesi, yapay zeka alanındaki rekabeti artırarak Türkiye’deki şirketleri daha yenilikçi olmaya teşvik edebilir.
- İş Birliği: Türk şirketleri, DeepSeek ile iş birliği yaparak yeni ürün ve hizmetler geliştirebilir.
- Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Veri Güvenliği ve Gizliliği: Çin merkezli bir şirket olması nedeniyle, DeepSeek’in veri güvenliği ve gizliliği konusundaki politikaları dikkatle incelenmeli.
- ABD Yaptırımları: ABD’nin DeepSeek’e yönelik olası yaptırımları, Türkiye’deki şirketlerin bu teknolojiyi kullanmasını etkileyebilir.
- Yerli Yapay Zeka Ekosistemini Geliştirme: DeepSeek gibi yabancı şirketlere bağımlı kalmamak için, Türkiye’nin kendi yerli yapay zeka ekosistemini güçlendirmesi önemli.
DeepSeek, yapay zeka dünyasında ezber bozan bir oyuncu olarak ortaya çıktı. Uygun fiyatlı ve güçlü modelleri, büyük teknoloji şirketlerini zorluyor ve yapay zeka teknolojilerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Ancak, Çin merkezli olması ve ABD ile yaşanan teknoloji rekabeti, DeepSeek’in geleceği ve küresel etkisi hakkında bazı belirsizlikler yaratıyor. Türkiye’nin bu gelişmeleri yakından takip etmesi, hem fırsatları değerlendirmesi hem de olası risklere karşı hazırlıklı olması gerekiyor.
Deepsek bende kullanıyorum ücretsiz olması ayrıca çok iyi dünya genelinde çoğu ücretli olarak sunulan al yapay zeka lardan bence daha iyi benim her işimi görüyor.
Bu arada sitenizi yeni keşfettim çok güzel bir haber kaynağı teşekkürler